Diablo serisi, 1996'dan bugüne action-RPG türünü şekillendiren köklü bir oyun markasıdır. Serinin başlangıcından Diablo IV ve Immortal'a kadar tüm önemli oyunlar, yenilikçi mekanikleri ve karanlık atmosferiyle inceleniyor. Bu yazıda, Diablo'nun evrimini ve türdeki etkisini detaylı şekilde keşfedeceksiniz.
Diablo serisinin tarihi, Blizzard Entertainment'ın 1996'daki ilk Diablo oyunundan başlayarak Diablo IV ve Immortal'a kadar uzanan, action-RPG türünün evrimine damga vuran bir yolculuktur. Diablo markası, oyuncuları karanlık Sanctuary dünyasıyla tanıştırarak hack-and-slash RPG'lerin temelini attı ve her yeni oyunda orijinal ruhunu koruyarak yenilikçi mekanikler sundu. Aşağıda, serinin başlangıcından günümüze uzanan gelişimini tarafsız ve ansiklopedik bir biçimde inceleyeceğiz.
Aralık 1996'da çıkan orijinal Diablo, action-RPG türünde çığır açan bir oyun oldu. Oyunculara izometrik bakış açısı ve gerçek zamanlı, hızlı tempolu bir oynanış sunarak RPG ögelerini (karakter geliştirme, ekipman toplama) yoğun savaş aksiyonu ile birleştirdi. Hikaye, Tristram kasabası ve altındaki iblis dolu zindanlarda geçiyor. Oyuncu, üç sınıftan (savaşçı, haydut, büyücü) birini seçip kilisenin altında rastgele oluşturulan 16 katlı labirente iniyor ve Cehennem'e ulaşıyor. Rastgele harita, düşman ve ganimet sistemi, her oynanışta farklı ve tekrarlanabilir bir deneyim sağladı.
Diablo, Battle.net üzerinden dört kişiye kadar online co-op desteğiyle de döneminde yenilikçiydi. Oyunun gotik atmosferi, karanlık müzikleri ve yalnızlık hissi serinin imzası haline geldi. Ticari başarısı sayesinde Diablo, action-RPG ve hack-and-slash türlerinin standartlarını belirledi.
1997'de Sierra tarafından geliştirilen ve Blizzard lisansıyla çıkan Diablo: Hellfire, oyuna yeni içerikler ekledi. Dördüncü bir sınıf olan keşiş (yakın dövüş odaklı) ile birlikte yeni zindanlar ve eşyalar oyuna dahil edildi. Hellfire, resmi hikayeye dahil edilmese de, ilk oyunun hayranları için Tristram'a yeni bir bakış sundu.
Haziran 2000'de çıkan Diablo II, hem hikaye hem mekanikler açısından seriyi ileri taşıdı. Oyun, ilk Diablo'nun sonunda karakterin iblis tarafından ele geçirilmesiyle başlayan bir yolculuk sunuyor. Oyuncular, Sanctuary'nin farklı bölgelerinde karanlık yolcuyu takip ederek Mephisto ve Baal'ın serbest kalmasını engellemeye çalışıyorlar.
Bu kez oyun, dört farklı aktan oluşan geniş bir dünya sundu. Beş özgün karakter sınıfı (amazon, nekromant, barbar, büyücü, paladin) ve derin yetenek ağaçları ile oynanış çok daha taktiksel ve kişiselleştirilebiliyordu. Kiralanabilen yardımcılar ve çeşitli çevreler de oyunun derinliğini artırdı.
Diablo II, çıktığı anda rekor satışlara ulaştı ve kısa sürede milyonlarca kopya sattı. Sonsuz "loot" arayışı ve online oynanış, oyunun kült statüye ulaşmasını sağladı. 2021'de çıkan Diablo II: Resurrected ise klasik deneyimi güncellenmiş grafiklerle yeni nesle tekrar sundu.
Haziran 2001'de çıkan Lord of Destruction, Diablo II'ye beşinci bir akt ve iki yeni sınıf (druid ve suikastçı) ekledi. Oyuncular, Arreat Dağı'nın eteklerinde Baal ile karşılaşıyor. Yeni eşyalar, artırılmış maksimum seviye ve geliştirilmiş oyun sistemi Diablo II'yi türünün efsanesi haline getirdi.
Mayıs 2012'de çıkışıyla Diablo III, seriyi çağdaş oyun standartlarına taşıdı. Tamamen üç boyutlu grafikler, detaylı çevrelerin yıkılabilir olması ve dinamik savaş sistemi öne çıktı. Klasik izometrik kamera korunurken, yetenekler hızlı erişim çubuğuna taşındı ve karakterlerin cinsiyeti seçilebilir hale geldi.
Başlangıçta beş sınıf (barbar, büyücü, iblis avcısı, keşiş, cadı doktoru) sunuldu. Yeteneğe dayalı esnek "build" sistemi, yeni oyuncular için erişilebilirliği artırırken, bazı eski hayranlar tarafından fazla sade bulunuyordu. Oyun, ilk haftasında 6 milyonun üzerinde satarak rekor kırdı.
Ancak, sadece online oynanabilmesi ve gerçek parayla alışveriş yapılabilen müzayede evi gibi unsurlar eleştirildi. 2014'te müzayede evi kapatıldı ve Loot 2.0 sistemiyle ödüller karakterlere daha uygun hale getirildi.
2014'te yayınlanan Reaper of Souls, beşinci bir akt ve yeni bir sınıf olan Haçlı (Crusader) ile oyunun içeriğini genişletti. Yeni Adventure Mode ile oyuncular, ana hikaye dışında özgürce görevler yapabiliyor ve rastgele oluşturulan Nephalem Rifts zindanlarında mücadele edebiliyor. Maksimum seviye 70'e yükseltilirken, Paragon sistemiyle endgame içerik çeşitlendi. Bu ek paket, oyunun derinliğini ve tekrar oynanabilirliğini büyük ölçüde artırdı.
2017'de çıkan Rise of the Necromancer paketi, hayranların talepleriyle oyuna nekromant sınıfını geri getirdi. Bu paketle birlikte nekromantın kendine özgü yetenekleri ve yeni eşyalar oyuna dahil edildi. Hikaye açısından büyük bir değişiklik getirmese de, Diablo III düzenli sezon güncellemeleri ve içeriklerle uzun süre popülerliğini korudu.
Blizzard ve NetEase ortaklığında geliştirilen Diablo Immortal, 2022'de Android, iOS ve beta olarak PC'ye geldi. Klasik Diablo deneyimini mobil cihazlara taşıyan oyun, Diablo II ile III arasındaki zamanda geçiyor ve tanıdık sınıflar ile hızlı tempolu savaşlar sunuyor.
Immortal, sürekli internet bağlantısı gerektiriyor ve oyuncuların birlikte zindanlara girmesine, şehirlerde karşılaşmasına ve PvP savaşlara katılmasına olanak tanıyor. Kapsamlı içeriği ve başarılı mobil uyarlaması övgü alsa da, agresif mikro ödeme ve "pay-to-win" modeli büyük tepki çekti. Kısa sürede milyonlarca indirmeye ulaşılsa da, kullanıcı puanları oldukça düşük seyretti ve oyun, mobilde Diablo evreninin yaşayabilirliğini kanıtlasa da, monetizasyon tartışmalarıyla gündemde kaldı.
Diablo IV, 6 Haziran 2023'te PC ve yeni nesil konsollarda yayınlandı ve seriyi köklerine sadık kalarak modernleştirdi. Oyun, üçüncü oyunun olaylarından yaklaşık 50 yıl sonra geçiyor ve karanlık, gotik atmosferiyle öne çıkıyor. Sanctuary'de Lilith'in dönüşüyle insanlık bir kez daha kadim kötülüğe karşı mücadele veriyor.
En büyük yenilik, açık dünya sisteminin eklenmesi oldu. Beş büyük bölge üzerinden özgürce dolaşmak, ilk defa binek hayvanlarla seyahat etmek mümkün hale geldi. Sabit ve rastgele oluşturulan zindanlar, devasa dünya bossları, PvP bölgeleri ve diğer oyuncularla etkileşim, Diablo IV'ü hem tekil hem de kitlesel bir deneyime dönüştürüyor. Tamamen offline mod olmasa da, isteğe bağlı grup veya solo oynanış destekleniyor.
Başlangıçta beş karakter sınıfı (barbar, büyücü, druid, haydut, nekromant) sunuldu ve her biri serinin köklü arketiplerine modern bir yorum getirdi. Codex of Power sistemi ile eşyalar üzerinde kişiselleştirme sağlanıyor. Gelişmiş karakter yaratıcı, maksimum 100 seviye ve Paragon ilerlemesiyle derin bir RPG deneyimi sunuyor.
Diablo IV, klasik hayranlara nostalji yaşatırken yeni oyuncular için de erişilebilir bir başlangıç noktası oldu. Düzenli sezonlar, yeni DLC'ler ve sürekli güncellemelerle Blizzard, oyunu uzun yıllar desteklemeyi hedefliyor. 2024'te çıkan Vessel of Hatred gibi ek paketlerle içerik sürekli genişliyor ve oyun, ilk yılında 1 milyar doları aşkın gelir elde ederek ticari bir başarıya imza attı.
Diablo serisi, 1996'daki küçük bir oyundan devasa bir evrene dönüşerek, action-RPG türünün standartlarını belirledi. İster nostaljik bir yolculuk arayan eski hayranlar, ister yeni başlayanlar için olsun, Diablo'nun merkezindeki insan ile demonlar arasındaki mücadele ve karanlık fantezi atmosferi, her nesilden oyuncuyu büyülemeye devam ediyor.